Ne ilaçlar ne dinlenmek kâr etmedi; hastayım hastayım..
Eskiden atkı-bere bilmezdim, montumun önünü bile kapatmazdım; bir kere grip olduğumu, öksürdüğümü hatırlamıyorum. Artık kendimi soğuktan, mikroptan korumama rağmen kapıyorum şifayı, yataklara düşüyorum.
Yaşlanma belirtisi mi bu da? :(
Hemen hastalanmalar, yorulmalar. Eskisi gibi yediğim halde gelen ve gitmeyen kilolar. Efendime söyleyeyim :) bel boyun ağrıları.. Gün sonunda gezmek yerine pijamayla evde pineklemenin hayali. Yolculuğa çıkmadan önce heyecanın yanından pis pis sırıtan üşengeçlik; hani biletler falan alınmasa "Gitmesek de evde mi otursak?" dedirten cinsten..
Bir de şunlar var ki onlar en acısı; "Vay bee, bu adam öleli o kadar yıl olmuş muu!", "Aman, bu çocuk ne çabuk büyümüüş!.."
( "eski dostlaaar, eski dostlaaar" şarkısına doğru gidiyorum. ♫ )
Yarabbim! Ne çabuk yaşlanmaktan söz eder oldum, halbuki daha yeni başlıyorduk.
Azıcık daha mühlet ve gençlik ver ne olursun..
Hoop! Konuya nereden girdim, nereden çıktım. İşte bunlar heep yaşlılık. :)
hiç yaşlanmam zımba gibiyim bana bişi olmaz diye diye o iyi günlerinde zımbanın pertini çıkarmaktan hep bunlar
YanıtlaSil